Namazda An'ı aramak

"O'nu size gösterdiği şekilde anın"2:198 

Gösterdiği derken;

"Babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir şekilde Allah'ı anın."2:200 

Örnek de yer alan anmak kelimesini biraz açalım;

"An" ifadesi için bir çok tarif vardır.En çok bilindik tarifini şöyle yaparlar."Zamanın bölünemeyecek kadar kısa parçası"

Allah'ı gerçekten anmak yukarıda ki tarif de geçen "an" kadardır.
Uzun süre odaklanmaya beden içinde iken imkan yoktur.Zira subh(an) Allah'ı an dışında anmanız mümkün değildir.Şirk tehlikesi oluşturur.(?)

Namazlarda yer alan rekat sayılarında ki çokluk,azlık bu anı aramaya yöneliktir.Bu anı yakaladığınız da,eriştiğinizde namazınız amacına ulaşmıştır.Daha bilindik bir ifade ile kabul olmuş demektir.

Mümkün ise bu an'a ulaşana kadar namazı uzatmalı gerekirse rekatları artırmalıdır. Öte yandan bu an olduğunda kıyamda,rüku da , secde de veya tahiyatta namaz da olmuştur.

Bu anın oluşunu kullar genelde hissederler. An'a giren kişide,bir huşu,bir derinlik,bir temizlik hasıl olur. Kimi bir secdede,kimi 2 rekatta,kimi 20 rekatta buna ulaşır.

Kesinlikle acele etmeyin,Allah adına konsantre olun.Rekat saymayın,bedeninizi unutun ve özellikle secdede çok daha uzun kalın.Dilinizde şu kelam yer alırken:"Sübhanallahi velhamdü lillahi ve la ilahe illallahü vallahü ekber. Vela havle vela kuvvete illa billahi'l-aliyyi'l-azim.(Bu kısmı,Aziiimmmm üzerinde durarak ve çok kararlı söyleyin)” gönlünüzde ise Allah adı belirsin.

"Nerede olursam olayım, O beni mübarek kıldı; yaşadığım sürece bana namazı ve zekatı emretti." 19:31 

A.K