Bugün de Ölmedik

"Andolsun biz Süleyman'ı imtihan ettik.(Onu) Tahtının üstüne bir ceset (olarak) bırakıverdik, sonra o, yine eski haline döndü."38:34

Ceset olarak bırakılmayı bir kaç manada okumakta mümkündür.
Süleymanlık bu dönüşten sonra başlar.

Ceset; Ölü demek değildir. İçinde ruh,can,nefs olmayan bedenlere ceset denir.Yahut daha zengin okursak dünyayı arzulayan bilincin terbiye edilmesi olarak okunabilir.

Bu öyle bir terbiye ki ; Milyar dolarlar anılırken bizim ceset zerrece ilgi duymaz,hiç bir makam ilgisini çekmez.Yaptığı iyiliklerde zerrece karşılık gözetmez.İlgi,beğeni,hayranlık aramaz.Süslü kadınlar,erkekler,övgüler,şan,şöhret,şatafat velhasıl dünya yaşamına ait her türlü cazibeye karşı zerre kadar bile ilgi göstermeyen,arzulamayan bedenlere ceset adı verilebilir.

Bu şekilde bir seyir halinden sonra Süleyman yanına aşkı alarak geri döndürülür.
Bu aşk öyle yamandır ki;Süleyman atlarda ki ihtişama değil ona ihtişamı verene hayran kalır hep. Atlar,develer,filler..Zamanın zenginlik aracı koyun sürüleri,büyükbaş hayvan sürüleri,keçi sürüleri katlanarak Süleyman'ın servetine servet katar. İnsanlar para,pul olarak okusa da Süleyman yaratanın imzasını görür.Eğer Süleyman'a Subhan Allah kelamı öğretilmese idi Süleyman atlara ilah diye tapardı.İşte gördüğü imza o kadar gerçek,net ve muhteşemdir.

 

Dünya açısından ceset ifadesini ve geri dönüşü böyle okumak mümkündür.
Bunun bir başka tarifi de vardır.O da berzah yaşamıdır. Ki son kitabımızda Araf ve Fetih de konuya uzunca değindik.

Sana verilmeyi Murad edilen taht bir hükümranlığın yönetim merkezidir.
Taht; imparatorlar,krallar gibi yüksek makamların liderlerinin karargahında durdukların yerin adıdır.Bu taht ile bahsedilen durumun halifelik olması muhtemeldir.Çünkü Kur'an Süleyman'ı halife diye anar.

Bu tahta dönüş yapan Süleyman devam ayette şöyle dua eder;

"Dedi ki: "Rabbim! Beni bağışla ve bana, benden sonra kimseye(li ehadin ?) nasip olmayacak bir hükümranlık lütfet. Şüphesiz, sen çok ihsan sahibisin."38:35

Duası karşılık bulur.Ve devam ayet konuyu şöyle açar;

"Böylece biz de rüzgarı onun buyruğuna verdik. Onun emriyle dilediği tarafa yumuşak bir şekilde akıp gidiyordu." 38:36

Süleyman adı Selam ismi ile aynı harfleri taşır.Harekesiz okunduğunda büyük oranda aynı yazılır. Selamın kesintisiz ve sürekli karşılığı manası taşır.Mutlak Selamet anına verilen isim Süleym(an)dır.

Mutlak Selamete erenler dışında rüzgar(hava) hiç kimseye boyun eğmeyecektir.İçinde Süleyman taşıyan Allah'ın halifeleri rüzgarı(havayı) dilediği tarafa yönlendirebileceklerdir.
Dudakları ile kelimeleri yönlendirdikleri gibidir.

Her halükarda ceset olmadan önce olmuyor.İllaki ölmek lazım.
Ölmek bir meyvenin dalından koparılması gibidir. Meyve dünya yaşımında ki tutumu ile hangi meyve olacağına karar vermektedir.Ki sebze tohumu da açıklamayı kapsamaktadır.Isırgan otu,yer alması,ıspanak,elma,ceviz,çınar..

Dalından koparılan meyve bir yere ağaç olması için nasıl gömülüyorsa insanda işte öyle kabrine gömülmektedir.

İlla ki ecel lazımdır.Ya ölmeden önce öleceksiniz,yahut gerçekten ölüme hazır olacaksınız. Öyle ki her akşam uyumadan önce "Bugünde ölmedik" diyebilecek kadar ölümü bekliyor olmalıyız.

"Sizi bir çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını takdir eden ancak O'dur. Bir de O'nun katında muayyen bir ecel (kıyamet günü) vardır. Siz hala şüphe ediyorsunuz."6:2

Ölümü tadacağız.Ölüm dediğimiz şeyi bile öğreniyoruz.Gerçek ölüm bile berzah da olabilir.Yukarıda ki ayeti okusanız. "Birde onun katında"
"birde" Derken tamda gerçek ölüm bile berzah da olabilir deyişimizin dayanağıdır.

Bugünde ölmedik!!

A.K