Işığın Kaynağı

Her zerre kendine hastır. Her zerre güzeldir. İnsanlar kıyaslama yaparak çirkini bulurlar.Yine ortada çirkin yok, kıyas vardır. Hiç kimse kendi kendini tasarlamamıştır. Midenin yeri, kalbin yeri, beynin yeri, kemiklerin yapısı, yüzlerin simetrisi.. Tümü insanların hiç bir müdahalesi olmadan tasarlanmaktadır. Akşam yemeğinin lezzetini yaşayan insan bunun dışında hiç bir şey hissetmeden midenin yoğun performansı, bağırsakların gayreti ile posayı dışarı atar. Bütün akış bile aslında başlı başına bir mucizedir. İçindeki et yığını organların müthiş dayanışması gözden kaçmaktadır.

Ancak bu dayanışma bile düşünenler için yüzlerce sorunun cevabı niteliğindedir. Üç yüz yıl evvel yaşayan insanlara göre; "Dünyamızın uydusu Ay'ın kendine has ışığı vardır. Bütün ışığı kendindendir." Ve o insanlar bu inançla ölüp gitti. Günümüzde ise anladık ki ay Güneş den aldığı ışığı yansıtmaktadır. Kendine ait hiç bir ışığı yok! ve bütün ışık Güneş'e ait. İşte etrafınızda ki her şey eksik bir tabir ile ışığını Allah'tan almaktadır.

O güzelim çocuklarınızda sevimlilik marifeti yoktur. Tüm cömertliği ile Allah bahşetmektedir. Yakışıklı bulduğunuz delikanlılar, güzel diye etkilediğiniz bayanlar, dürüst ve iyi insanlar, sevimli ihtiyarlar, bakmaya, dokunmaya kıyamadığınız çocuklarınız tüm yapıları ile ışıklarını, boyalarını Allah'dan almaktadırlar. Daha derin bir mana ile "Ne yana dönerseniz Allah'ın vechini görürsünüz" ayetinin işaret ettiği manadır. İnsan beden değildir. Lakin çevremizde ki bedenler nedir o zaman dediğimiz de ancak mimarını, sahibini görebilirsiniz. Bu durumu Kur'an şöyle açmıştır: :"Allah'ın rengiyle boyandık. Allah'tan daha güzel rengi kim verebilir? Biz ancak O'na kulluk ederiz (deyin). "2:138

Adem Korkmaz