Bilsek de bilmesek de

Bilsek de bilmesek de konuşmayı seven bir toplumla yaşamak işleri daha da zorlaştırmaktadır.

Evvelce bir forum sitemiz vardı. Biri gelir soru sorar,üyeler cevaplardı. Bir soruya onlarca sayfadan oluşan cevaplar verilirdi. 
Her cevabın zıttı bulunurdu. Soru soran bin pişman dönerdi geri..

Başka kültürlerde bu durum nasıldır bilemiyorum. Ancak yaşam üzerinde toplumun kabul ettiği dinin ağır bir yönlendirmesi mevcuttur. O kadar ki hiç anlamadıkları halde sağlık sorunlarına bile cevap veren diyanet,ulema,cemaat liderleri bulunur.

Bir şeyden iyi anlayan,herşeyden iyi anlar düşüncesi doğru değildir.
Özellikle sağlaması ahirete bırakılan din hususunda "bir konudan iyi anlayan" düşüncesi doğru değildir.

Çelişkiler,zıt kutuplar,karmaşa bilmediği halde konuşan,başkalarının iddalarını bayrak yapanlar sebebi iledir.

Kendi fikri olmadığı için kişiye gerçek görünse bile hakikat tesir edememektedir.

Üzülerek ifade etmeliyim ki internet dünyası yalancılar dünyasına dönüşmüştür. Ve bu önlenemez lağım seli zihinleri yanlış bilgilerle kirletmektedir.

Zaten pek karanlık olan dünya artık daha fazla karanlığa gömülecektir.

Hakikati açıkca söyleyenlerin yazdıkları yazıya,saniyenin 10 da 1 kadar bir zamanı alacak "beğen" butonuna bile değme zahmetinde bulunmadığımız için yalancılar bu alemide işgal etti. 
Bizim yüzümüzden.Cimriliğimiz kanımızın tüm damlasına kadar sinmiş..

Üstatların ilgiye ve beğeniye karşı açlıkları dinmez iken,hocaların paraya olan hastalıkları iyileşmez iken batılın kaybetmesini nasıl umarız.

Tüm kalelerimiz zapt edilmiş.

Bugüne kadar Tarihin gördüğü en büyük fitne ve cehalet rüzgarı ile karşı karşıyayız. Cahil hiç bir şey bilmeyen değil,yanlış bilendir.

Binlerce yılın birikerek gelen bütün pisliği temizlememiz için önümüzde engel olarak durmaktadır.

Pisliği temizlemek yerine,pislik olmayı seçen yığınlar içinden yürüyüp,aydınlığa ulaşanlara ne mutlu?

A.K.