Tarikatlar,cemaatler,İslam'ı biraz daha Hristiyanlık dinine çevirme yarışında idiler..

İsraf her yeri kuşatmış,taklitçi,boş kelamcı,içi boş adamlar,işin ehillerini saf dışı bırakmış ve toplumu daha iyi uyutmaya devam etmektle meşgul idiler.

Allah'ın tamamlanmış nuru Kur'anı bir süs kitabına dönüştürme yarışında idiler. Şatafatlı arap alfabeleri kılıktan kılığa giriyor idi. Kur'anı,bir şarkı,beste,güfte kitabına dönüştüren toplum Mehdi beklemekten de geri durmuyordu..

Buhara halkını uyutan, bilginleri,ciltler dolusu dini eserler yazmaktan geri durmamışlardı. Fetvalar,kurallar,yasalar,dedikoduların gölgesinde en ince ayrıntısına kadar kitaplaştırılmıştı.

Toplum Mehdi inancı ile sırılsıklam olmuştu.
Şiddetli bir arzu ile bilginlerinin tarif ettiği,büyük değişime ve arınmaya vesile olacak Mehdi bekliyorlardı.

Nihayet 1220 senesi şubat ayında arkasında milyonlarca kişiden oluşan ordusu ile bekledikleri değişim ve arınma geldi.

Maalesef adı Mehdi değil Cengiz HAN idi.

Tarihsel veirilere göre bu adam "Harezmşahlar şehirlerinde müthiş katliâmlar yaptırdı.Kandehar ve Mültan gibi medeniyet merkezlerini yaktı, yıktı. Kılıçtan geçirerek milyonlarca müslümanı öldürdü. Buhara, Semerkand ve Herat gibi ilim merkezlerini harabeye çevirdi.İslâm medeniyetine yerine getirilemeyecek darbeler indirdi."

Kur'an'a rağmen yazılan bütün kitaplarını yaktı,yıktı.

"Cengiz ile torunlarının ve bunların emri ile saldıran Moğol yağmacılarının yaptıkları tahriplerin neticesi olarak" Buhara bilgilerine ait eserler günümüze ulaşmadı.

Tarihçilere göre ; Cengiz Han'ın yıktığı medeniyetler bir daha eski halini alamamıştır.

Konu uzayacak.

Ey Mehdi bekleyen,Kur'anı okursuz koyan liderler,ey ahmaklar topluluğunun Hz. Efendileri.

Beklediğiniz Mehdi değil Cengiz Handır.
O gelecek ve pisliğiniz de boğulacaksınız.Vakit var iken gönlünüzü Kurâna açın. Ve din hususunda Kurana, başka kitaplar ile ihanet etmeyin.

A.K.