Müşriklerin yukarıda bir yerlerde çok büyükçe bir kavanoza koydukları Tanrı'nın durumu içler acısı.
Bu tanrı ne yaparsa yapsın bir türlü kullarını memnum edemiyor.
Bir türlü bu insanları razı etmeye gücü yetmiyor..

Rahman ve Rahim Olan;biz senden razıyız. Karnımız aç,elbiselerimiz yırtık olsa da,evimiz,işimiz barkımız olmasa da nefes alabiliyorsak sana şükürler olsun!
Bizi şükredenlerden yaz!
Nankörlüğün her türünden sana sığınıyoruz.
Biz seni tanıyoruz! Seni tanımayanların şerrinden sana sığınıyoruz..

Kur'an 13/31:"Kendisiyle dağların yürütüldüğü veya yerlerin yarıldığı yahut ölülerin konuşturulduğu bir Kur'an olsaydı (onlar yine iman etmezlerdi)."

Kur'an 14/7:"Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.”

Sahi şükretmek nedir ki?
Bu sistemi idare edenin,yürütenin,varlığı ile var edenin müşriklerin Tanrısı olmadığı kesin.
Onların Tanrısı yukarıda bir yerlerde..
Kesin olarak insanla ilgisi yok!

"Şayet onlara: "Gökleri ve yeri yaratan kimdir?" diye soracak olursan, elbette "Allah’tır" diye cevap vereceklerdir".Kur'an 31/25

Ayeti bir daha okur musunuz?
Müşrikler bile yeri ve göğü yaratanın Allah olduğunu söylüyor..
Ancak bu kadar bilgi bile insanı müşrik olmaktan kurtarmıyor..

"Ehl-i kitap ve müşriklerden olan inkârcılar, içinde ebedi olarak kalacakları cehennem ateşindedirler. İşte halkın en şerlileri onlardır." Kur'an 98/6

Şükürsüzlüğün ne olduğunu ve Allah'ı bir an önce tanımaya bakmalıyız..

A.K