Sistem çocuk ana okulunda iken baskı kurmaya başlıyor.Verdiği mesaj çok net "başarı herşeydir" ve derinleşen telkinler: "Her alanda başarı herşeyi ayağının altına serer!"
Başarı kelimesi ile nihayet üniversite bitiyor.
Ancak okul bitene kadar bir çok kafa koparma yarışmasına,var oluş (!) yarışmasına girdiği için kaşarlanıyor. En nihayetinde başarı için,para için,ünlü olmak için bu yollara giden merdivenlere tırmana bilmek için herşeyi yapmaya hazır karanlık bir canavara dönüşüyorlar.
Bu canavarların dünyasına talip olan herkes kazanmak için ruhlarını satmak zorundadır.Tıpkı onlar gibi ve dahi onlardan daha kötü olmak zorundadır.
Oysa her çocuk öz'ün yansıtıcısıdır.Kirlenmemiş bir ayna olarak öz'ü yansıtır. Ve en parlak zamanı 2 -3 yaşında ki halidir. Anneler için bu yansıma paha biçilemezdir.
Ancak anne olamayanlar,insanlıklarını kapatmış bahtsızlar 2 aylık bebekleri aç,susuz bırakıp öldürebiliyorlar. Biraz daha sabredebilseydi yansımayı görecek,kendini böylesine korkunç bir uçuruma atmayacaktı.
Düşünün az!
Çocuklar gibi muhteşem,özel bir varlığı canavarlaştıran eğitim sistemimiz daha ne kadar süre canavar üretme makinası olarak devam edecek.
Esasında çocukların eğitime ihtiyacı yok! Onlar saf,orjinal ve harikalar! Eğitime üniverste bitirmiş canavarların ihtiyacı var!
"Çocuklar gibi olmazsanız, Tanrı'nın krallığına asla giremezsiniz." Diyen İsa ne anlatmak istiyordu?
Çocuklar gibi olmaksa yegane hedef neden çocukları kirletiyoruz.
