"Din hususunda onlara apaçık deliller verdik. Fakat onlar, kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki çekememezlik ve düşmanlık yüzünden ayrılığa düşmüşlerdi. Şüphesiz Rabbin, ayrılığa düştükleri şeylerde, kıyâmet günü aralarında hükmedecektir." 45:17
Bu gün bir takım grupların yaşadığı gibi.
Din ilmi ile birlikte kutsamada gelir.Kutsama olunca araz olmuş dinleyiicler bulursunuz. MeselA; siz insanlara bir şey anlatırken ellerinde kılıç,dirgen,tırpan kıran,kırana Sizinle tartışırlarken,kutsadıkları adamları tut yemiş bülbül gibi dinler ve her türlü iddayı kabul ederler.
Her türlü sözü,fikri,iddası hemen kabul gören zat büyük bir tehlikenin içine yuvarlanır. Uçmak gibidir bu.Ancak uçurumdan düşen birnin uçmasına benzer. Tatlıdır,hoştur.Bir kibir bulutunun üstünde gitmek gibidir. Ancak bulut kibirsiz(!) olduklarını düşündürür.
Kendi gibi zevatlarıda görünce (Her cemaat bir diğerinin aynasıdır.Bu aynada kendilerini gördüklerinden habersizdirler).ilimle gelen şeyin getirisi diğerlerinde daha fazla olduğunda hased ve peşi sıra düşmanlık başlar.
İlim Allah ile arana aracı koymama fırsatı oluşturur. Ve ilginçtir Allah ile arasına aracı koymayan insanlar her zaman aracı edilmek istenmiştir.
Kur'an 45:17 din hususunda deliller verdiği kişilerin "ilim geldikten sonra" diyerek aslında kitaplar yazdıklarını söylemekte. Ve kitap okuyucularının oluşturdukları fanlar zamanla birbirlerine karşı hased ve düşmanlık beslemekteler. Devam eden ayetlerde 45:20 de bütün bu kargaşa bir kurtuluş yolu ifade etmiştir.
"Bu (Kur'an), insanlar için basiret nurları, kesin olarak inanan bir toplum için hidayet ve rahmettir."45:20
Yani diyor ki apaçık delil verdiğimiz kişiler elde ettikleri ilimler(yazdıkları kitaplar) sebebi ile ayrılığa düştüler.Hased ve düşmanlık içinde hayat sürdüler.Oysa Kur'an vermiştik.
